Ana içeriğe atla

KUŞ BEYİNLİ

Bir çoğumuz, birisine kızdığımızda, hemen "aptal" anlamında kullandığımız, "kuş beyinli" tanımını yaparız "insan beynimizle". Kazların göçlerini gerçekleştirirken hava direncini en aza indirebilmek için ve güçlerini en verimli şekilde kullanabilmek adına, yerlerini sırasıyla değiştirip "V" şeklinde uçtuğunu göz ardı ederek. Hatta eşi öldüğünde başından ayrılmayan angut kuşunun sadakatini önemsemeyerek. Yoksa bir karganın, yerden veya ağaçtan aldığı cevizi kırabilmek için, yüksekten aşağıya bırakmasını mı örnek vermeli? Örnekler böyle uzayıp giderken, ben size bir dönem beslediğim güvercinlerden bahsedeceğim. Evimin terasında güvercin beslemiştim. Sadece uğraşacak bir şeyler olsun diye, Esatın tavsiyesiyle ve bir çift güvercinle başlamıştım. Ölenler, çoğalanlar derken, beslemeyi bıraktığımda oniki güvercini başkalarına dağıttım. Ama çok şey öğrendim o "kuş beyinliler"den. Tek eşliler. Hepsi bir kümeste ama raf gibi ayrı yuvalarda kalıyorlardı. Evleri burasıydı. Eşleriyle kaldıkları yuvalarına, erkek olanı diğer erkek güvercinleri yaklaştırmıyordu bile. Hele dişisi yumurtladığında ve kuluçkada yatarken, erkek olan resmen başında nöbet tutuyordu. Yuvayı dişi kuş yapıyor, doğru ama malzemeyi erkek getiriyor. Dişi de gelen malzemeden kullanılabilecek olanları seçip, kullanıyordu yuvayı yaparken. Yem verdiğimde, erkek hemen karnını doyurup, yuvaya geri dönüyor ve dişiyi gagasıyla dürtüp, yemini yemesi için kaldırıyor, sonra da kendisi yumurtanın soğumaması için üzerinde yatıyordu. Öyle, "gazetemi, kahvemi getir de yatayım" demiyordu da. Bu "kuş beyinliler" için hayat müşterekti. Evet, beyinleri diğer canlıların çoğunun beyninden küçük ama, şöyle de düşünmek gerekir. Bir tarafta koca bir çuval patatesin sadece bir kilosu sağlam, geri kalanı çürük; diğer tarafta bir poşetin içinde 3 kilo sağlam patates var. Sanırım çuvaldaki diğer patatesleri çürütmemek lâzım. Hakan Algan Resmi Web Sitesi

Yorumlar

  1. Gerçekten çok yanlış bir söz"kuş beyinli" tüm canlılar çok akıllı

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

DUVAR En yararlı, bir o kadar da zaŕarlıdır duvar örmek. O nasıl oluyor diyenleri duyar gibiyim. Kullanıma bağlı. Duvarı nereye ördün? Ne kadar ördün vs, vs. Gizlenmek için mi, örtünmek için mi ördün? Sana zarar verecek doza göre, seni görmemesini mi, yoksa ulaşıp da zarar vermemesini mi istiyorsun? Önce buna karar verip ona göre örmeli duvarı. çok güçlüyse o duvarı aşamamalı.Bana bulaşmasın, geçsin gitsin diyorsan sağlamlığı önemlı değil. Görmesin yeter. Önemli olan doğru tehlikeyi tesbit edersen ona göre duvar örmek. İşte o zaman yararlı olur.

ENERJİ VAMPİRLERİ

  ... Adı ürkütücü değil mi? Aslında vampirler kadar olmasa da bunlar da korunmazsak az zarar vermez bize. Canlı ya da cansız her şeyin arasında bir enerji alış verişi olduğu zaten ıspatlanmış. İnsanlar arasında da bu alış veriş vardır. Siz de fark etmişsinizdir. Bazılarının yanında kendimizi çok mutlu hissederiz ve hemen "Ne kadar pozitif birisi" derız. Hatta fırsatını buldukça O'nu görmek isteriz. Bunun tam tersi, aynı ortamda bulunduğumuzda, neredeyse yaşama sevincimizin bile tükendiğini hissettiğimiz insanlar vardır. Onların enerji kaynağı diğer insanlardır. Gerek konuşmalarıyla, gerek tavırlarıyla sizdeki enerjiyi tüketir, kendileriyse sanki depoyu fullemiş gibi kalkar masadan. Artık tükenmiş gibi hissedersiniz kendinizi. Bunlar en yakınlarınız bile olabilir. Çoğu farkında bile olmadan yapar bunu. Çünkü kendisini bu şekilde iyi hisseder. Bu insanlar kanınızı emip öldürmez ama, enerjinizi emip, tüketir. Tercih meselesi ama bana sorarsanız; "sana doyum olmaz, ben ...