Ana içeriğe atla

ÖLDÜN GİTTİN, HALÂ KAFAMI KARIŞTIRIYORSUN

Bugün biraz düşünüp, Einstein'ın şu yaklaşımını farklı bakış açısıyla değerlendirelim. Albert Einstein'ın hocasıyla yaptığı bir tartışma; Einstein profesöre sorar; "Sizce karanlık var mıdır?" Profesör tereddüt etmeden cevaplar; "elbette vardır." Einstein: "yanılıyorsunuz. Işığın olmadığı ortamları, karanlık diye adlandırırız. Karanlık ölçülemez ancak ışık ölçülebilir. Dolayısıyla karanlık yoktur. Aydınlık vardır." Şimdi bu fizik olaylarını kenara koyup, başka bir boyuttan bakalım. Hayatımızda iyi zamanlar (aydınlık) olduğu gibi, kötü (karanlık) olarak adlandırabileceğimiz dönemlerimiz de oldu ve olmaya devam edecek. iyi ne? kötü ne? İkisi birbirine zıt kavramlar olduğundan ve kendi istediklerimizin gerçekleşmesine "iyi" dediğimize göre, tersine de "kötü" deriz. İyinin ne olduğunu anlayabilmek için, kötüye; kötünün ne olduğunu anlayabilmek için de iyiye ihtiyacımız var. Hayatımızdaki her şey iyi olsa, "iyi"'nin anlamını da, değerini de bilemeyiz. O yüzden, kötü anlar yaşamaya da ihtiyacımız var. Şimdi "Einstein'la, hocasına bunu nasıl bağlayacaksın" diyeceksiniz. Şuradan düğümümüzü atalım o zaman; sadece çağrışım yaptı. Başımıza gelen iyilik ve ya kötülükleri nasıl ölçeceğiz? Bunu yapabilmek için her ikisini de yaşamamız gerek. Dolayısıyla, başımıza gelen kötülüklerden şikayet etmek yerine, bize iyinin ne olduğunu anlatan bir elçi olarak görsek, kötü olaylarla mücadele edebilme gücümüz ve motivasyonumuz daha yüksek olmaz mı? İyiye ulaşabilme isteğimiz daha fazla olacağından, "kötü" olarak adlandırdığımız "karanlık" ortamlarla mücadelemizde başarı ihtimalimiz yükselmez mi? Bir de böyle deneyip görmek lâzım. Bir spor karşılaşmasında madalyaya ulaşmak gibi. Kazandığımızda madalya takan olmayacak ama, ödülümüz, içinden çıkılmasının zor olduğunu düşündüğümüz durumdan kurtulmak biraz daha kolaylaşacaktır... Einstein da öldü gitti, halâ kafamızı karıştırıyor işte... Hakan Algan Resmi Web Sitesi

Yorumlar

  1. Sanki felsefe, Einstein biliminsanı
    Bize hayatı ile yaşama sevinci verdi.
    Okuyamayan ve ailesi yoksul olan bir insanın neleri başarabileceğini gösterdi. Konu dolaşıp iyi ve kötülüğe hatta, kötünün iyisine kadar bile geldi sanki.
    Benim algıladığım , Okyanuslardaki yüzlerce mt derindeki canlıların, ışığı hiç tanımadan yaşamlarını sürdürmeleri oldu. Onun beyni şartlanmış, şartlandırılmış. Işığın olamayacağı işlenmiş yıllarca...
    Orada yaşamaktan mutlu.
    Sayğılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bütün canlıların bir yaradılış sebebi vardır. Önemli olan neden yaratılmış olduğumuzu arayıp, bulmamız. Einstein yaratılış sebebini bulmuş, çok iyi değerlendirmiş ve insanlığa çok büyük hizmetler vermiş. Darısı bizlerin başına

      Sil
  2. Aydınlık günlerimiz bol olsun, Hakan'cım.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ŞİİR GÜNÜ (YALAN HAYAT)

... Eh be yalan hayat, Biraz da benim yüzüme bak, Bakmayacaksan, Çek bi kıyak da, Artık yakamı bırak. Her gecenin sabahı Güneş yeniden doğacak, Akşama kadar mucizeler olacak, Ben de istiyorum bunları yaşamak, Haydi artık yakamı bırak. Hakan Algan

HELALLİK

Son yıllarda helallik istemek, toplumun her kesiminde adet haline geldi. Özellikle siyasilerin "helallik" istemeleri yüzümde bir tebessüme sebep oluyor. Helallik inancımız açısından büyük öneme sahip. Kabul etmemek mümkün değil ama her şeyde olduğu gibi bunu da abartmadık mı? "Hakkını helal et" diyenlere, "helal olsun" demek gerçekten çözüm mü acaba? Zaten helal olsun demekle de o iş olmuyor diye düşünüyorum. Karşımdaki bin bir dalavereyle ruhum duymadan beni kazıklayıp sonunda helallik isteyince, "kul hakkı" sorunu çözülecek. Allahın; "karşıma nasıl gelirseniz gelin, kul hakkıyla gelmeyin" diyerek, bu kadar önemli olduğunu vurguladığı bir konunun, by kadar basit çözümünün olabileceğini sanmıyorum. Bana göre en samimi cevap; "bilerek ve isteyerek hakkıma girdiysen helal edemem. Ama bilmeden hakkıma girdiysen helal olsun" demek sanırım. Hakan Algan Resmi Web Sitesi

ŞİİR GÜNÜ (BAHANE)

  ... Bunlar hep bahane, Görüşmemek için benimle. Arkadaşlarınďa olduğun, Uyuduğun, Banyoda olduğun, Misafirin olduğu, Yemek yediğin, Evlendiğin. Hakan Algan