Ana içeriğe atla

Kayıtlar

çocuk etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

ŞİİR GÜNÜ (KAHRAMAN)

... Arada bir de şiir takılalım mı? KAHRAMAN   Bilemedik gün batınca ayın doğduğunu, Tomurcuğun sonradan gül olduğunu, Belki görebilirdik bir kızımızın doğduğunu, Hatta Oonun anne bile olduğunu Ama Hep Sen kahır, ben amandık Ya da ben kahır sen aman Ne fark eder Olamadık ki bir romana iki kahraman. Hakan Algan .. Hakan Algan Resmi Web Sitesi

MESLEK

Çocuklara büyüyünce ne olmak istediklerini sorduğumuzda ilk sıralardaki meslekler doktor, öğretmen, mühendis, polis, mimar, asker gibi mesleklerdir genelde. Bu mesleklere yönelmelerinin sebebi de çoğunlukla ebeveynleridir. Bazısı ısrarcı oldukları mesleğin daha iyi bir gelecek sağlayacağına inanır, bazısı da olmak isteyip de olamadıkları mesleği çocuklarının yapmasını istediklerinden ısrar ederler. Bu ısrarın dozunu bazen o kadar kaçırırlar ki, çocuk dünyanın en önemli mesleğini, ebeveynlerinin kendisini yönlendirdiği bu meslek olarak görür. Hatta çocukluğundan beri hedeflediği bu mesleğe ulaştıktan sonra bile bu düşüncesini devam ettirip, diğer meslek sahiplerini hor görebilecek hale gelir. Herkes için kendi işi çok önemlidir ama sadece bu kadar. Çünkü bu dünyada hep beraber, ortak bir yaşam sürdüğümüzü unutmamalı, gözümüzün dönüp kendimizi diğerlerinden üstün görmemize neden olmasına izin vermemeliyiz. Yani meslek grubuyla değil, tamamen karakterle ilgili bir durum. Çocukluğundan

DOMATES BİBER PATLICAN

Rahmetli Barış MANÇO bu şarkısını ilk söylediğinde, bir çoğumuz tek seferde anlayamamıştık, büyük ustanın ne demek istediğini. Tam elini tutmak üzereyken, aşkını itiraf edecekken, uzaktan gelen o sesle yıkılmıştı dünyası. Anam babam usulü yetiştirilen domates, biber, salatalığın tadını bilip de, günümüzdeki o kıpkırmızı hibrit domateslerden ilk ısırıkta hıyar tadını aldığımızdaki gibi yıkılmıştı dünyası. Halbuki bunların asıl tadını bilmeyen x,y,z kuşakları için normaldi hepsinin de hıyar tadında olması. Her sene olduğu gibi bu sene de yaz aylarında Antalya'nın sıcağından kaçmak için gittiğim Kütahya'da bulduğumuz ata tohumundan yapılan fidelerden yetiştirdiğimizde, elde ettiğimiz sebzelerden hatırladım bunların gerçek tadlarını. Bugünkü ister domates, ister biber, isterseniz de hıyarı sarımsaklı ayranın içine doğradığınızda; tadı aynı, rengi farklı olacak cacıklar elde edebilecekken;ata tohumundan elde edilen domatesin kendine özgü aromasnı, sulu, hafif asidik tadını

SOKAK OYUNLARI

Bizden sonraki nesile bırakmamız gerekenler neler? Üzerimize düşen görevleri yeterince yerine getiriyor muyuz? Kendinize bu soruları hiç sordunuz mu? Sizce ev, arsa tarla, para yeterli mi? Çocukluğumuzun oyunlarını da öğretsek, mirasımızın bir parçası da bu oyunlar olsa fena mı olur? Yoksa; "ben çocukluğumu doya doya yaşadım. Ne yapalım, onların zamanı da böyle, bilgisayar başında, elinde telefon, tabletle geçecek" diyerek, kendimizi samimiyetsiz bir kandırmacanın içine mi sokuyoruz? Ya da "zaten sevmezdim o oyunları hep beni ebe yaparlardı" diye sinir olduğunuzdan mı öğretmek istemiyorsunuz? Biraz gerçekçi bakabildiğimizde, onları sırf kendimizi düşündüğümüzden, sanki zamanmızı boşa harcıyor gibi hissettiğimizden,başımıza icad çıkartmayalım diye evlatlarımızın bağışıklık sistemine bile olumlu etkilerinin olacağı bu imkandan mahrum bıraktığımızı göreceğiz. Evet zaman değişiyor, oyunlar da bununla paralel değişiyor olabilir. Hatta ben teknolojik oyuncaklara da