Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BEDEL

Düşünsenize; bedelsiz ne var hayatta? Normal olarak aklınıza gelen ilk cevaplar; hava oluyor. Bütün dünya hava için bir yıldır bedel ödemiyor mu sizce? Milyonlarca kişi en büyük bedeli ödedi. Bir nefesi alamadığı için hayatıyla ödedi bunun bedelini. Halbuki iki yıl öncesi böyle miydi? Değildi ve biz kıymetini bilemedik havanın. Öğrendik mi? Sanmıyorum. Bu kadar kıymetli ve bedava olduğunu düşündüğümüz havayı bu kış da bacalara baktığımda ne kadar hoyratça kirletebildiğimizi gördüm. Üstelik bizden hiçbir şey talep etmeden, bizim içim hayati önemi olan havayı temizleyen ağaçları da katlettik. Sanki dallarıyla, sağlı sollu yumruklarla bizleri dövüyormuşçasına. Sanki "sen misin bizi döven" dercesine acımadan vurduk baltayla. Sonuçta kazanan kim, kaybeden kim? Kaybedesiye kadar hiçbir şeyin kıymetini bilemiyoruz. Haydi, bedava olan ve halen kaybetmediğimiz şeylerden faydalanalım. Bir tebessümle dilenecek günaydının karşımızdakinin gününe neler katacağını bilemeyiz ama muhatap olac

HELALLİK

Son yıllarda helallik istemek, toplumun her kesiminde adet haline geldi. Özellikle siyasilerin "helallik" istemeleri yüzümde bir tebessüme sebep oluyor. Helallik inancımız açısından büyük öneme sahip. Kabul etmemek mümkün değil ama her şeyde olduğu gibi bunu da abartmadık mı? "Hakkını helal et" diyenlere, "helal olsun" demek gerçekten çözüm mü acaba? Zaten helal olsun demekle de o iş olmuyor diye düşünüyorum. Karşımdaki bin bir dalavereyle ruhum duymadan beni kazıklayıp sonunda helallik isteyince, "kul hakkı" sorunu çözülecek. Allahın; "karşıma nasıl gelirseniz gelin, kul hakkıyla gelmeyin" diyerek, bu kadar önemli olduğunu vurguladığı bir konunun, by kadar basit çözümünün olabileceğini sanmıyorum. Bana göre en samimi cevap; "bilerek ve isteyerek hakkıma girdiysen helal edemem. Ama bilmeden hakkıma girdiysen helal olsun" demek sanırım. Hakan Algan Resmi Web Sitesi