Ana içeriğe atla

KAMUFLAJ

Aslında askeri bir terim olan "kamuflaj" hayatımıza öyle bir girmiş ki, kamuflajı kullanmadığımız bir günümüz geçmiyor. Hiç bir şey yapmasak bile, çıplak gezecek halimiz olmadığından doğal olarak giyinerek bedenimizi gizliyoruz. Bu normal olanı. Gerçi bu tarz kamuflajdan şikâyetçi olanlar da olabilir. Kelime anlamı gizlenme yöntemi değil mi zaten? Tehlikeli olan kısmı, korunmak amaçlı değil, karşıdakine karşı niyetini gizlenmek amacıyla kullanılması. Karşımızdaki ne kadar kötü amaçlı olursa olsun, kendini iyi kamufle edebiliyorsa, hayatımıza ak sakallı, nur yüzlü dede gibi de girebiliyor, kurtarıcıymış gibi de girebiliyor. Hatta o kadar ki, bazen hayatımızı kâbusa bile çevirebiliyor bu kurtarıcı kostümlüler. En sevdiklerimizle aramıza girip, onarılması zor tahribatlara sebep olabiliyor. Günlük hayatımız, kamuflaj sanatını iyi yapabilen bu sanatçılar(!) yüzünden maskeli baloya döndü. Bazısı, namus timsali, bazısı dürüstlük. cesaret, zenginlik, mağdur gibi uzayıp gider bu kostümler. O günkü hava şartlarına göre değil, girmek istediği rolüne göre giyinir bu sanatçılar(!). Günün sonunda ise, o günkü ürünü, az veya çok mağdur ettiği bir canlı olur. O kadar çok örneği var ki bunların, yeni şahit olduğum birini kısaca anlatayım. Hepsini aynı kefeye koymadığımı en başında belirterek, artık normal gibi gördüğümüz, ahlaki olarak toplumumuza çok ters gelen olaya geçeyim. Hanım hanımcık ve evli bir kadın dindar kostümünü giymiş, çocuklarını da babasına bırakıp, evli olan başka bir babayla kaçmış. Kocası da halâ annelerine ihtiyaç duyan çocuklarıyla baş başa kaldığı için televizyona çıkmış anneyi arıyor. Tanıdığım ve gerçekten inançlarının gereği olarak gördükleri için aynı kıyafeti giyen arkadaşlarımla, kostüm olarak bu kıyafeti kullanan kişiyi görünüş olarak ayırt etmek imkansız. Ayırt edebilmek için biraz sohbet edip, bir kaç tuzak soru sormak gerek. Bizim bahçedeki kedilere bakıyorum da, hepsinin bir tane kıyafeti var. Hergün o kıyafetleriyle geziyorlar ve çocukları kendilerini kurtarasıya kadar onları terk etmiyorlar. Başkalarına zarar vermek uğruna hayatını devam ettirmenin yolu olarak seçtikleri yöntem onlara çok da abes gelmiyor. Ailesine, çevresine, ülkesine faydalı olmak yerine seçtikleri yol sonunda çöktüğünde bizim rezil olmak diye adlandırmamız bile umurlarında olmuyor. Çünkü son yıllarda balkanlara giden sıcak ahlaki değerler dalgamızdan dolayı, bunların ya ar damarı yok, ya da tıkalı olan bu damarlarına, ahlak akışının sağlanması için stent takılması şart. Yani, tıp biraz daha ilerleyesiye kadar kendimizi bunlardan kamufle etmemiz gerekiyor. Hakan Algan Resmi Web Sitesi

Yorumlar

  1. O kafar haklı bir tespit,ve ne kadar net bir anlatım ,tabi anlayana 🥺🤭🤭🤭

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biz dikkat etmeye çalışalım da, gerisi gelir

      Sil
  2. Zeytin yağlı yiyemem aman.
    Türküsü gelir hep kamuflâj denilince.

    YanıtlaSil
  3. Teşekkürler.
    Bilmesel , yanısırada güzel eleştiri, olmuş.

    YanıtlaSil
  4. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ŞİİR GÜNÜ (YALAN HAYAT)

... Eh be yalan hayat, Biraz da benim yüzüme bak, Bakmayacaksan, Çek bi kıyak da, Artık yakamı bırak. Her gecenin sabahı Güneş yeniden doğacak, Akşama kadar mucizeler olacak, Ben de istiyorum bunları yaşamak, Haydi artık yakamı bırak. Hakan Algan

HELALLİK

Son yıllarda helallik istemek, toplumun her kesiminde adet haline geldi. Özellikle siyasilerin "helallik" istemeleri yüzümde bir tebessüme sebep oluyor. Helallik inancımız açısından büyük öneme sahip. Kabul etmemek mümkün değil ama her şeyde olduğu gibi bunu da abartmadık mı? "Hakkını helal et" diyenlere, "helal olsun" demek gerçekten çözüm mü acaba? Zaten helal olsun demekle de o iş olmuyor diye düşünüyorum. Karşımdaki bin bir dalavereyle ruhum duymadan beni kazıklayıp sonunda helallik isteyince, "kul hakkı" sorunu çözülecek. Allahın; "karşıma nasıl gelirseniz gelin, kul hakkıyla gelmeyin" diyerek, bu kadar önemli olduğunu vurguladığı bir konunun, by kadar basit çözümünün olabileceğini sanmıyorum. Bana göre en samimi cevap; "bilerek ve isteyerek hakkıma girdiysen helal edemem. Ama bilmeden hakkıma girdiysen helal olsun" demek sanırım. Hakan Algan Resmi Web Sitesi

ŞİİR GÜNÜ (BAHANE)

  ... Bunlar hep bahane, Görüşmemek için benimle. Arkadaşlarınďa olduğun, Uyuduğun, Banyoda olduğun, Misafirin olduğu, Yemek yediğin, Evlendiğin. Hakan Algan