Ana içeriğe atla

DİZİyorum

    



    Merak etmeyin. Televizyon eleştirmeni olmadığımdan dizi yorumları yapmayacağm; kapasitem de yetmez buna. Haddimi bilirim. Sadece sıradan bir hayata sahip, sıradan bir vatandaş gözüyle izlenimlerimi DİZİyorum aşağıda.

    Epeydir dikkatimi çeken ve beni ciddi anlamda rahatsız eden bir konuya sizin de dikkatinizi çekeceğim. Neticede yazdığım her yazım da yorumlara açık olduğundan, sizler de uygun gördüğünüz bir üslupda düşüncelerinizi ekleyebilirsiniz.

    Gündüz programlarında işlenen konuları yıllardır takip ederim. Müge Anlı ile başladı bu programlar. Daha sonra çeşitlendi. Çeşitlendikçe de, toplumun ne hale geldiğini bizler de gördük. İlk önceleri her toplumda olabilecek olan kayıp vakaları veya cinayet olaylarıydı. İleri yaşlardaki vatandaşlarımızın genellikle sağlık sorunlarından kaynaklanabilecek olan kayıplardı bunlar. Özellikle alzehimer hastalığı olanlardı. Çok sıkıntılı bir hastalığın sonuçlarıydı. Zaten gerçekten de muhteşem bir uygulama olan "sevgi izi" de böyle ortaya çıktı ve bir sürü vatandaşımızın sevdiklerini bulmasına yardımcı olarak, yüzünü güldürdü. 

    Programlar arttıkça, çeşitler de artmaya başladı. Evli olduğu halde, çocuklarını bile bırakıp, başkasına kaçan kadınlar ya da erkekler görmeye başladık. Yengesiyle aşk yaşayan kaynbiraderleri ağzımız açık seyretmeye başladık. En geçerli bahanelerden biri olan şiddeti kullananlar bile çıktı milyonların karşısına. Çünkü haksız olduklarını bildikleri halde, kendilerini haklı gösterebilmelilerdi izleyicilere. Başka türlü nasıl açıklayabilecekti çocuklarını terk ettiğini. Bunun yanında cinayet romanlarına taş çıkartacak planlarla insanların birbirini, hatta kardeşlerini, amcalarını öldürdüklerini izledik.

    Akşam oldu, dizileri seyrederken aynı olayları gördük. Sonra fark ettik ki; dizilerde gördüklerini gerçek hayatta uyguluyor insanlar. Ortalıkta mafyacıklar dolaşıp, birbirlerini öldürüyor, yengesiyle ya da kayınbiraderiyle aşk yaşamanın normal olduğunu sanıyor. Oradan da yan stüdyoya geçiyorlar. 

    Hiçbiri de, sıradan bir hayatı olan normal vatandaşların dizilerdeki gibi yaşamadığını, bunların hayal ürünü olan senaryoların kamera karşısında canlandırıldığını, izleyenlerin vakit geçirmesi amacıyla yapıldığını düşünemiyor ya da göremiyor.

    Aklınızı başınıza toplayın. Aklı başında olan; sizi seyrederken, dizi seyreder gibi çekirdek çitliyor. Sizin hayatınızsa eninde sonunda o çekirdeğin kabuğu gibi çöpe gidiyor.

    Çekirdek kabuğu değil, tohumu olun

    Hakan ALGAN

www.hakanalgan.com.tr

facebook.com/alganhakan

Twitter : @alganhakann

Instagram: @alganhakann


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DUVAR En yararlı, bir o kadar da zaŕarlıdır duvar örmek. O nasıl oluyor diyenleri duyar gibiyim. Kullanıma bağlı. Duvarı nereye ördün? Ne kadar ördün vs, vs. Gizlenmek için mi, örtünmek için mi ördün? Sana zarar verecek doza göre, seni görmemesini mi, yoksa ulaşıp da zarar vermemesini mi istiyorsun? Önce buna karar verip ona göre örmeli duvarı. çok güçlüyse o duvarı aşamamalı.Bana bulaşmasın, geçsin gitsin diyorsan sağlamlığı önemlı değil. Görmesin yeter. Önemli olan doğru tehlikeyi tesbit edersen ona göre duvar örmek. İşte o zaman yararlı olur.

KUŞ BEYİNLİ

Bir çoğumuz, birisine kızdığımızda, hemen "aptal" anlamında kullandığımız, "kuş beyinli" tanımını yaparız "insan beynimizle". Kazların göçlerini gerçekleştirirken hava direncini en aza indirebilmek için ve güçlerini en verimli şekilde kullanabilmek adına, yerlerini sırasıyla değiştirip "V" şeklinde uçtuğunu göz ardı ederek. Hatta eşi öldüğünde başından ayrılmayan angut kuşunun sadakatini önemsemeyerek. Yoksa bir karganın, yerden veya ağaçtan aldığı cevizi kırabilmek için, yüksekten aşağıya bırakmasını mı örnek vermeli? Örnekler böyle uzayıp giderken, ben size bir dönem beslediğim güvercinlerden bahsedeceğim. Evimin terasında güvercin beslemiştim. Sadece uğraşacak bir şeyler olsun diye, Esatın tavsiyesiyle ve bir çift güvercinle başlamıştım. Ölenler, çoğalanlar derken, beslemeyi bıraktığımda oniki güvercini başkalarına dağıttım. Ama çok şey öğrendim o "kuş beyinliler"den. Tek eşliler. Hepsi bir kümeste ama raf gibi ayrı yuvalarda ka...

RAHAT UYU

... Milyonlarca kişi hiç görmediği birisi için nasıl gözyaşı döküp özler diye düşünen varsa bu gün saat 09:05'te televizyon karşısına geçsin. Bu gün ailemizin en büyük ferdinin ölüm yıldönümü. Çocuğu var mıydı diye soranlar Türkiyenin güncel nüfusuna bakıp kaç evladı olduğunu görebilir. Bazısı hain evlat olmak üzere o kadar çocuğu var. Emanetin emin ellerde. RAHAT UYU... Hakan Algan