...
Ne kadar keyifli değil mi, oturduğumuz yerden insanları özellikle de siyasileri eleştirmek. Devlet imkânlarını şahsi menfaatleri için kullananları yerden yere vurabiliyoruz. Tabii ki savunulacak hiçbir yanı olmadığından, burada onları savunacak değilim ama bir de aynada kendimize bakalım istiyorum. Bizlerin elinde bu imkân ve yetkiler olsa ne yapardık. Kendimizi kandırmadan, gerçekçi olarak yapalım bunu.
Herhangi bir yerde yetki sahibi olsak, orada yaşayanların çıkarlarını gözetebilecek olgunluğa sahip miyiz yok sa biz de eleştirdiklerimiz gibi mi davranıyoruz?
Ben de dahil olmak üzere çoğumuz ülkede adaletten de şikayetçiyiz ve eleştiriyoruz. Biz yeterince adil miyiz? Gerek başkaları ile ilişkilerimizde, gerekse başkaları arasındaki sorunlarda hakem gibi davranmamız gerektiğinde. Haklının yanında mı, güçlünün yanında mıyız?
Hani atalarımız demiş ya; "iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır" diye. İğneyi gerçekten batırma cesaretimiz var mı? Dokundurup, çekiyor muyuz?
Buna karar verip, sonra eleştirsek, daha inandırıcı ve seviyeli olmaz mı?
Hakan Algan
🙏
YanıtlaSilKesinlikle katılıyorum. Gerçekten o olgunluğa ulaşmak oldukça zor. Ancak yapabilecek insan yetiştiremiyorsak bu da bizim problemimiz. İnsan kaynağımız var ve biz bu kaynağımız iyi değerlendiremiyoruz. İyi insanlar yetiştirmek de elimizde. Aksi zaten çöküşe giden yoldur.
YanıtlaSil👏👏👏👏👏👏👏👏
YanıtlaSil👏👏👏
YanıtlaSilHaklısın ama bu kadar da olmaz. Aslında hiç olmamalı.
YanıtlaSilHaklısın, Hakan'cım. Hele iğneyi bir batıralım..
YanıtlaSilNecip Fazıl Kısaküreğin Reis Bey kitabında yıllarca milletin kalemini kıran hakimin bir gün ynadaki yüz ile yüzleşip "toplumun bu hale gelmesinde senin hiç mi suçun yok?" Diyerek kendi kalemini kırması gibi... Kalemine sağlık...
YanıtlaSil👏👏👏
YanıtlaSil