Ana içeriğe atla

İĞNE ÇUVALDIZ

 






...

Ne kadar keyifli değil mi, oturduğumuz yerden insanları özellikle de siyasileri eleştirmek. Devlet imkânlarını şahsi menfaatleri için kullananları yerden yere vurabiliyoruz. Tabii ki savunulacak hiçbir yanı olmadığından, burada onları savunacak değilim ama bir de aynada kendimize bakalım istiyorum. Bizlerin elinde bu imkân ve yetkiler olsa ne yapardık. Kendimizi kandırmadan, gerçekçi olarak yapalım bunu.

Herhangi bir yerde yetki sahibi olsak, orada yaşayanların çıkarlarını gözetebilecek olgunluğa sahip miyiz yok sa biz de eleştirdiklerimiz gibi mi davranıyoruz? 

Ben de dahil olmak üzere çoğumuz ülkede adaletten de şikayetçiyiz ve eleştiriyoruz. Biz yeterince adil miyiz? Gerek başkaları ile ilişkilerimizde, gerekse başkaları arasındaki sorunlarda hakem gibi davranmamız gerektiğinde. Haklının yanında mı, güçlünün yanında mıyız?

Hani atalarımız demiş ya; "iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır" diye.  İğneyi gerçekten batırma cesaretimiz var mı? Dokundurup, çekiyor muyuz?

Buna karar verip, sonra eleştirsek, daha inandırıcı ve seviyeli olmaz mı?


Hakan Algan

Yorumlar

  1. Kesinlikle katılıyorum. Gerçekten o olgunluğa ulaşmak oldukça zor. Ancak yapabilecek insan yetiştiremiyorsak bu da bizim problemimiz. İnsan kaynağımız var ve biz bu kaynağımız iyi değerlendiremiyoruz. İyi insanlar yetiştirmek de elimizde. Aksi zaten çöküşe giden yoldur.

    YanıtlaSil
  2. 👏👏👏👏👏👏👏👏

    YanıtlaSil
  3. Haklısın ama bu kadar da olmaz. Aslında hiç olmamalı.

    YanıtlaSil
  4. Haklısın, Hakan'cım. Hele iğneyi bir batıralım..

    YanıtlaSil
  5. Necip Fazıl Kısaküreğin Reis Bey kitabında yıllarca milletin kalemini kıran hakimin bir gün ynadaki yüz ile yüzleşip "toplumun bu hale gelmesinde senin hiç mi suçun yok?" Diyerek kendi kalemini kırması gibi... Kalemine sağlık...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ŞİİR GÜNÜ (YALAN HAYAT)

... Eh be yalan hayat, Biraz da benim yüzüme bak, Bakmayacaksan, Çek bi kıyak da, Artık yakamı bırak. Her gecenin sabahı Güneş yeniden doğacak, Akşama kadar mucizeler olacak, Ben de istiyorum bunları yaşamak, Haydi artık yakamı bırak. Hakan Algan

HELALLİK

Son yıllarda helallik istemek, toplumun her kesiminde adet haline geldi. Özellikle siyasilerin "helallik" istemeleri yüzümde bir tebessüme sebep oluyor. Helallik inancımız açısından büyük öneme sahip. Kabul etmemek mümkün değil ama her şeyde olduğu gibi bunu da abartmadık mı? "Hakkını helal et" diyenlere, "helal olsun" demek gerçekten çözüm mü acaba? Zaten helal olsun demekle de o iş olmuyor diye düşünüyorum. Karşımdaki bin bir dalavereyle ruhum duymadan beni kazıklayıp sonunda helallik isteyince, "kul hakkı" sorunu çözülecek. Allahın; "karşıma nasıl gelirseniz gelin, kul hakkıyla gelmeyin" diyerek, bu kadar önemli olduğunu vurguladığı bir konunun, by kadar basit çözümünün olabileceğini sanmıyorum. Bana göre en samimi cevap; "bilerek ve isteyerek hakkıma girdiysen helal edemem. Ama bilmeden hakkıma girdiysen helal olsun" demek sanırım. Hakan Algan Resmi Web Sitesi

ŞİİR GÜNÜ (BAHANE)

  ... Bunlar hep bahane, Görüşmemek için benimle. Arkadaşlarınďa olduğun, Uyuduğun, Banyoda olduğun, Misafirin olduğu, Yemek yediğin, Evlendiğin. Hakan Algan