Ana içeriğe atla

SORUMLUSU O...

 





Hani deriz ya hep; "insan anasını, babasını seçemiyor" diye, sanki onlar bizi seçmiş gibi.

Bu arada aklınıza benimle ilgıli sorular gelmesin. Ben ailemden razıyım. Umarım onlar da benden razıdır. Bugün bir muhabbetten esinlendim. Adamı ömrü boyunca karakoldan toplamışlar. Oturduğunda şişenin dibini görmeden kalkmıyor. Yılda bir kaç iş değiştiriyor ama O'na sorsanız tek suçlu;  "anası, babası".

Evet belki hataları olan bazı ebeveynler vardır ama kardeşim sen de hiç mi hata yok? 

Ebeveynlerden de; "bu çocuk ne zaman akıllanacâk?", "bilmem kimin oğlunu örnek almadıki hiç." , "öldürecek beni bu çocuğun inadı" tarzı cümleleri duyarız sık sık. Çocuğu suçlayan cümleler. Sanki onların hiç suçu yoktur. Acaba sizin istedığiniz gibi birisi olmak istemediğinden, size karşı tepkisinden kaynaklanabilir mi bu inadı? Onun da bir birey olduğunu unutmuş olabilir misiniz?

Herkes sorumluluğu birilerinin sırtına yıkma derdinde.

Halbuki kararlarını alırken, birbirlerini dinleyerek karşılıklı konuşup da ortak alsalar kararlarını daha sağlıklı sonuçlara ulaşmazlar mı? Üstelik, sonradan kimsenin sırtına sorumluluk yıkmaya çalışmak zorunda da kalmazlar




Hakan ALGAN Resmi İnternet Sitesi

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

DUVAR En yararlı, bir o kadar da zaŕarlıdır duvar örmek. O nasıl oluyor diyenleri duyar gibiyim. Kullanıma bağlı. Duvarı nereye ördün? Ne kadar ördün vs, vs. Gizlenmek için mi, örtünmek için mi ördün? Sana zarar verecek doza göre, seni görmemesini mi, yoksa ulaşıp da zarar vermemesini mi istiyorsun? Önce buna karar verip ona göre örmeli duvarı. çok güçlüyse o duvarı aşamamalı.Bana bulaşmasın, geçsin gitsin diyorsan sağlamlığı önemlı değil. Görmesin yeter. Önemli olan doğru tehlikeyi tesbit edersen ona göre duvar örmek. İşte o zaman yararlı olur.

KUŞ BEYİNLİ

Bir çoğumuz, birisine kızdığımızda, hemen "aptal" anlamında kullandığımız, "kuş beyinli" tanımını yaparız "insan beynimizle". Kazların göçlerini gerçekleştirirken hava direncini en aza indirebilmek için ve güçlerini en verimli şekilde kullanabilmek adına, yerlerini sırasıyla değiştirip "V" şeklinde uçtuğunu göz ardı ederek. Hatta eşi öldüğünde başından ayrılmayan angut kuşunun sadakatini önemsemeyerek. Yoksa bir karganın, yerden veya ağaçtan aldığı cevizi kırabilmek için, yüksekten aşağıya bırakmasını mı örnek vermeli? Örnekler böyle uzayıp giderken, ben size bir dönem beslediğim güvercinlerden bahsedeceğim. Evimin terasında güvercin beslemiştim. Sadece uğraşacak bir şeyler olsun diye, Esatın tavsiyesiyle ve bir çift güvercinle başlamıştım. Ölenler, çoğalanlar derken, beslemeyi bıraktığımda oniki güvercini başkalarına dağıttım. Ama çok şey öğrendim o "kuş beyinliler"den. Tek eşliler. Hepsi bir kümeste ama raf gibi ayrı yuvalarda ka...

ENERJİ VAMPİRLERİ

  ... Adı ürkütücü değil mi? Aslında vampirler kadar olmasa da bunlar da korunmazsak az zarar vermez bize. Canlı ya da cansız her şeyin arasında bir enerji alış verişi olduğu zaten ıspatlanmış. İnsanlar arasında da bu alış veriş vardır. Siz de fark etmişsinizdir. Bazılarının yanında kendimizi çok mutlu hissederiz ve hemen "Ne kadar pozitif birisi" derız. Hatta fırsatını buldukça O'nu görmek isteriz. Bunun tam tersi, aynı ortamda bulunduğumuzda, neredeyse yaşama sevincimizin bile tükendiğini hissettiğimiz insanlar vardır. Onların enerji kaynağı diğer insanlardır. Gerek konuşmalarıyla, gerek tavırlarıyla sizdeki enerjiyi tüketir, kendileriyse sanki depoyu fullemiş gibi kalkar masadan. Artık tükenmiş gibi hissedersiniz kendinizi. Bunlar en yakınlarınız bile olabilir. Çoğu farkında bile olmadan yapar bunu. Çünkü kendisini bu şekilde iyi hisseder. Bu insanlar kanınızı emip öldürmez ama, enerjinizi emip, tüketir. Tercih meselesi ama bana sorarsanız; "sana doyum olmaz, ben ...