Ana içeriğe atla

Kayıtlar

EVİN DİREĞİ

  ... Bu laf sanki ataerkil bir toplum olan toplumumuzda erkeklere verilen bir "gaz"mış gibi geliyor bana. Evin direği; evi ayakta tutar, hanedekilerin karnını doyurmak için geŕekli olan maddi imkânı sağlar. Çok haklısınız. Bunların hepsi doğru. Peki evin çatısı olmadan, o ďirek çürümeden ne kadar ďayanabilir? Çatıyı da kadın olüşturmuyor mu? O evi sıcak tutan o değil mi? Sanki kanatlarını gerip, yavrulaŕını koruyan güvercin gibi  Peki o direk olmadan, çatı ayakta durur mu? Demekki; ayrı görevlerle o evi ayakta tutuyorlarmış. Alın size eşitlik. İstisnalar yok değil ama biri olmadan diğeri sası kalıyor. En kötüsü de; çatıyı yok edersen direk çürür yok olur, direği yok edersen de çatı çöker, yok olur. Hakan Algan n

ŞİİR GÜNÜ (ŞAKA)

  ... Bir  gün uyanacağımı hayal ediyorum. Yaşananlar rüyaymış seviniyorum, Şaka ile karışık rüya, Gerçeği gitmiş, şakası kalmış. Gülüyorum. Kâbus gibi ama şakaymış. Komik değil ama güldürdü. Şaka ile karışık işte. Gerçeği gitmiş, şakası kalmış. Hakan Algan

NOTALAR

... Dünya genelinde belki mılyonlarca farklı beste var. Herbiri de insanlar tarafından duygularını ifade etmek için yapılmış. Hepsi de toplasan sekiz ana notadan türetilmiş. Hal böyle olunca Türk dil kurumuna göre 616.767 (altıyüzonaltıbinyediyüzaltmışyedi) kelımenin kullanıldığı Türkçe konuşarak, derdini anlatamamanın ve kavgaya sebep olmasının iki nedeni olabilir. Birincisi yeterli kelime haznesine sahip olmamak. ikincisi karşınızdakinin anlattığınızı anlamak istememesi. Karşınıza sizi anlamak isteyenlerin çıkması dileğiyle... Hakan Algan

ŞİİR GÜNÜ (AKIL)

  ... Aklından geçen  dilinde sandığımdan, Kalbimi verdim sana. İnandım kalbinin oynadığı oyuna, Bilseydim söylediklerinın aklında olmadığına, Gelir miydım bu oyuna. Kalp kandırır ama, Akıl kanmaz aşka. Hakan Algan 

MÜJDE

  ... Hiç yaşadıiğı ormanı yakan bir tavşan gördünüz mü? Ya da yaşadığı denizi kirleten mercan. Yaşadığı nehiri zehirleyen sazan da görmemişsinizdir. Peki karnını doyurmanın veya kendisini  korumanın dışında yani zevk için birbirini öldüren hayvan gördünüz mü? Sorulara cevabınız hayırsa, size bir müjdem var; Hepimiz medeniyiz ve insanız..  Hakan Algan 

ŞİİR GÜNÜ (GİTTİKTEN SONRA)

  ... Beni,  senden daha iyi anlayan biri lazım ama, Seni benden çok seven birini bulduğunda, Laf düşmez bana, Git demekten başka. İyi gelecek ilaç var mı kalp ağrısına, İçsem bir avuç her defasında, Geçer mi sen gittikten sonra... Hakan Algan 

TEBESSÜM

  ... Arkadaşlar selam; Gelin bu günü şu şekilde yaşayalım. İçinizde hep böyle yapanlar olabilir. Biz de onlara katılmış oluruz. Adeta sabah mahmurluğuna inat gülümseyerek, neşeli tavırlarla ailemize "günaydın" diyelim. Onlara kendilerini sevdiğimizi söyleyelim. Evden çıktıktan sonra komşularımıza gülümseyerek "günaydın" diyelim. Bize yol veren, kapımızı açan olursa gülümseyerek teşekkür edelim. Olmazsa da biz yol vsrelim ya da kapılarını açalım. Otobüse bindiğimizde önce şoföre sonra yanına oturduğumuz kişiye gülümseyerek "günaydın" diyelim. Bir yerden ayrılırken gülümseyerek "iyi günler" diyelim. İş arkadaşlarımıza gülümseyerek "günaydın" diyelim Bir ısteğiniz olup ölmadiğinı soranĺara, "var" deyın. Ne oldüğunu sorduğumda  "kendine çok iyı bakmanı istiyorum" deyin. Akşam eve giderken mahallenin çocuklarına dağıtmak için, şu çoklu paketlerde sâtılan çikolatalârdan alıp, dağıtın. Evde sizı bekleyen sevenlerinıze çiçe

ŞİİR GÜNÜ (BULUTLAR)

  ... Akşama kadar seyrettim, Sana olan hasretimi suĺaŕcasına, Gördüm mavi gözlerini Bakıyorlardı bana Tenine benzeyen bulutların arasında. Hiç tahmin etmezdim , Beni yatakĺara düşüren Bu bulutlu havayı seyretmenin, Gün gelip de Yüzümü güldüreceğini Hakan Algan

MUTLULUK

  ... En çok sizi mutlu eden ne diye düşündünüz mü hiç? Cebınizde hiç eksilmeyecek olan para tomarı mı? Kapınızın önündeki araba mı? Başınızı sokacağınız eviniz mi? Akşam evinize döndüğünüzde sizi karşılayan eşiniz  ve çocuğunuzun oĺuşturduğu sıcacık aileniz  mi? Yoksa neyin yokluğunu yaşıyorsanız, "o olsaydı ben de mutlu olurdum" mu diyorsunuz? Elinizdekilerle mutlu olabilmeyi öğrenme vakti gelmiş o zaman. Meselâ sağlık, ya da bahçedeki çiçek, ve ya ortalıkta gezinen kediyle bile mutlu olmayı deneyin. Sağlık varsa yazılı olanların hepsi gelir. Ama yukarıdakiletin bozuk bir sağlığı, sadece geri getirme ihtimali var. O yüzden şu anda elimizde olanlarla mutlu olmak, yapılacak en mantıklı iş değil mi? Gelin mantıklı olalım bakalım ne olacak... Hakan Algan

10 KASIM

  ... KONUŞULMUYOR Konuşulmuyor Denize döktüğün düşmañ Kovaladığın kargalar kadar. Sünnet diyorlar entariye, Deve yerine cipĺe gezenler. Düşünmek bile istemiyor Kurduğun kurumlardakı makamda oturanlar, En çok da kul hakkından bahseden bunlar. Dinini öğrensin diye tercüme ettirdiğin Kuran, En kıymetli kitap, dolabimızda duran. Okuyan yok ama, herkes alim evinde bulunduran Nohutun tadı kalmadı sensiz kaldıķtan sonra, Zaten rakıyı da keyiften değil, kahırdan içer olduk.  Mezeler ithal olunca. Olsun be Atam, Bu ülkeye yeter İzinde koşan bir avuç insan kalsa eğer. Hakan Algan 

MÜTEVAZİ

  ... . Arkadaşlar bu günkü yazı size birâz sıkıcı gelebılir. Ders alınabilecek bir olay olduğundan yazıyorum. Yazı, başımdan geçen bir olayı anlatacağım. En başta söyleyeyim; değer vediklerim dışındakilerin bu tarz konuşmalarını dikkate almam. Değer verdiklerim de zaten böyle konuşmaz. Belki benden on yaş büyük, hayatı boyunca da hiçbir başarısı olmamış bir kadın benim için; "bununki de hayat mı? Ceset gibi yatıyor:" demiş. Teyzeciğim; birincisi, yatsam da, ayakta olsam da hayatı seviyorum ve sonuna kadar elimden geleni yapacağım. Bu lafların kulağıma geldi. Bu dünyayı seninle paylaştığım için sana saygı duydum ve muhatab oldum. Keşke insan olarak kendine verilen değeri bilseydin. Bu adam elli yaşında. Yani senden neredeyse on yaş küçük.  Şu ana kadar sığdırabildiklerimin bir kısmını sayıyorum, Bu adam mühendis. Çalıştığı son firmada maliyeti tam %20 düşürdü, aynı personelle kapasiteyi 2 katına çıkardı, Üçü basılmış, biri  basımda, dördü yazım âşamasıñdâ 8 kıtabı, Bir kısâ 

ŞiR GÜNÜ (GECE)

  ... Her gece baş başa kaldığımızda Sanki konuşurum mehtapla, Susariz güneş doğunca. Aynı senın gibi, Ay da gider uzaklara. Birısi söylesin şunlara Mecbur değıller yok olmaya Güneş döğunca Hakan Algan

29 EKİM

  Bir millet düşünün. Yazık, gariban millet. Hiç Ŕambo gibi, süperman gibi film kahramanları yok. Onun yerine Seyit onbaşı gibi, Kara Fatma gibi, Atatürk gibi bir tane film çevirmemiş kahramanları  var. Peki ne yapmış filmi bile olmayan bu kahramanlar? Tutmuş, koskoca bir ülke kurmuş. Bırakın film çevirmeyi, kahve muhabbetinde bile böbürlene, böbürlene anlatmamışlar. Tek istekleri -kesin ölmamakla beraber- bir rahmet okuyandı belki. Gelin kırmayalım. Hepinize sonsuz teşekkürler. Ruhunuz şâd olsun filmsiz kahramanlar...arkadaşlar  Hakan Algan

ŞİİR GÜNÜ (TEZAT)

  ... Hüzün kaplarmış, Gün geceye dönünce. Günü sevdirendir gece. İyiyi sevdiren kötü gibi, Güzeli sevdiren çirkin gibi, Huzuru sevdiren sen gibi Hakan Algan ...

DOLANDIRI(LMA)CILIK

  ... Defalarca dolandırılmış biri olarak, haberlerde de gördüklerimden artık YETER diye isyanımı dile getiriyorum bu gün. Benimkiler ticârette gerçekleşmişti. Herkesin başına gelebilirdi. Hepsine kızıyorum ama özellikle yemeyip, içmeyip insanları dolandırabilecek yeni yöntemler düşünenler daha fazla kızdırıyor beni. Telefon dolandırıcıları, evlilik çeteleri, saadet zincirleri, daha bir çoğu. Gelin dolandırıcılik adını, dolandırılMAcılık olarak değiştirelim de, dolandırılanları en aza indirelim.  Bunun yolu da sanırım; karşımızdakine aklımıza yatmıyorsa, bunu kendisine hissettirerek inanmadığımızı belli etmekle başlıyor. Bir çocuğun acımasızlığıyla davranmalı böylelerine. Hakan Algan