Hakan ALGAN Kitapları

  ... Arkadaşlar bu yazdıklarımın hepsi aslında bildiğiniz şeyler. Benim yaptığım sadece hafızanızı tazelemek. Bazı şeyleri hatırlatıp, dikkatinizi çekmek. Sağolasınız hiçbiriniz de "bunu zaten biliyoruz" demediniz. Arada bir hafızamıza da bakım yapmak gerekiyor. Günlük işlerle o kadar yoğunuz ki, bununla uğraşacak vaktimiz kalmıyor. Bu yazılar haftada bir gün birkaç dakikalığına hafıza bakımı yapmış oluyor. ☺ Hepinizi seviyorum... Hakan Algan 

  ... Gezdik, tozduk, eğlendik. Artık diğer mevzuya geçsek, Sonra Kızımıza pembe etek, Oğlumuza papyon gömlek giydirsek  Kendimizeyse  evimizde çayımızı demlesek Ellerimiz kırışasıya kadar çayımızı birlikte içsek... Hakan Algan 

  ... Kendinize ayırdığınız zamân ne kadar? Öyle alış verış için falân değil. Bir çay ıçimlık. Bir nefes alımlıķ. Aşağı yukarı haftanın 1/168'i kadar bir zamandan bahsediyorum. Bir haftada olan 168 saatten sadece birini kendinize ayırın. Bunu da periyodik olaraķ her hafta yapın. En çok mutlu hissettiğiniz bir yerde kendiniz içın geçireceğiniz bir saat. Belki bir çay bahçesinde, belki deniz kenaŕında, belki de bir kafeteryada telefonu da kapatıp, tek başınıza oturup vakit geçirin. Bu aile fertlerinize de iyi gelecektir. Düşünsenize; dinlenmiş bir zihinle çoķ daba sakin karşılayacaksınızdır, şayet bir sorun varsa. Hakan Algan 

  ... Çayımı yudumlarken fark ettim. Ne zaman aklıma gelsen, Şekersiz içtiğim çayım tadlanıyor. Ama sensizliğim artıyor Yalnız aldığım Her yudumda... Hakan Algan 

  ... Değer verdiğinızı düşündüğünüz insanların sizin için yaptıkları önemli olmalı. Yaptıklarını görmez, üstüne üstlüķ söylédiklerini de dinlemezsek, değer verdiğimizi söylemek inandırıcı olabilir  mi? Haydi bunları gördük, dinledik diyelim. Teşekkür  ve ya takdir ettik mi? Eğer bunu yapmadysak yine değer verdiğimizi söylemek inandırıcı glmeyecektir. Teşekkür etmek ya da taktir etmek  çok da kolay . Denediğm için biliyorum ınciléri de dökmüyor. Bu gün değişime başlâyaĺım. Teşekkür ve taktir etmeyi alışkanlık haline getirelim. Hem kendimiz için hem de karşıdaki için ne kadar iyi olacağını göreceksiniz... Hakan Algan 

  ... Aklımda saklayayım istedim senı, Başka şeye yer kalmadı. Sol yanıma aldım, Orada durmadın. Yuvamı paylaşalım dedim. İçeri bile girmedin. Öbürküleri kaybettin, Bunun da anahtarını verirdim. İstediğinde girerdin. Hakan Algan 

  ... Herkesin herkes için bir kredisi vardır. Bazıları kredisini mirasyedi gibi hesapsızca harcar. Belki de güvencesi kredisinin olduğu kişinın iyi miyetini kullanmaktır. Bence şansını zorlamamalı krediyi açanın. Unutmamqlı ki herkesin de bır sabrı vardır. Bu sabırlı insanlar, icralık olunacak en son kişilerdir. Şansını da çok zorlamamalı. Önce o hesabı kapatmalı...

... Sırrımızdı seninle benim. Kulaklarıma duyurmadığım,  Gözlerimi kaçırdiğım, Ne güzel demişler, İki kişiniñ bildiği sır değil diye, Şimdi kaldım  mahallenin dilinde... Hakan Algan 

  ... DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN TÜRKİYEM... Bir milletin doğuşunun, uyanışının tarihi olan 19 mayıs 1919 gibi önemli bir tarihin, gençliğin bayramı olarak ilan edilmesinin altındaki anlam, ulu önderimizin cumhuriyeti gençliğe emanet etmesinde yatmıyor mu? 19 Mayıs Atatürkü anma gençlik ve spor bayramımız kutlu olsun. Hakan Algan 

  ... Ayrılınca bu şehirden, İdare eder beni ilk molaya. Yanımda taşırım şişemi, Boşaldıkça doldururum gözyaşlarımla. İki gözüm iki çeşme nasıl olsa... Hakan Algan 

  ... Hani deriz ya, şeker gibi adam, şeker gibi kadın diye. Sizin de çevrenizde böyle insanlar vardır, bilirsiniz. Hepsi için söylemiyorum ama bunlardan bazıları menfaatler çakışınca kimyasal tepkimeye giriyor sanırım. Hemen yüz ifadeleri bile değişmeye başlıyor. Böyle glukozlulara karşı dikkatli olup, tadına aldanmamalı... Hakan Algan 

  ... İster gezsin dünyayı gemilerle, İster dolaşsın en lüks araba ile. İster saraylar alsın üzerine Yaşadıım demesin kimse, Sahilde el ele gezmediyse Sevgiliyle, ellerinde birer simitle. Hakan Algan 

  ... En hassas olduğum konulardan birisine yine değineceğim. Ata tohumu. İki seçeneğimiz var. Ya hibrit tohumu kullacağız ya da ata tohumu. Size hibritten biraz bahsedeceğim. Tercih tabii ki sizin. Hibrit kullanıldığını düşünün. Güya daha verimli olan hıbrit tohumdan söylenen verimi elde etmek için, aynı firmalar tarafından üretilen kimyasal gübreleri kullanmanız gerekiyor. Bu gübréleri kullandığınızda çıkan yabani otlarda yetişen zararlı böcekleri öldürmek için yine aynı firma tarafından üretilen tarım ilaçlarını kullanmamız gerekiyor. Bu ilaçların iki sıkıntısı oluyor. Birincisi yararlı böcekler de ölüyor. İkınci sıkıntı ise bu ilaçlar temizlenemiyor. Böceklerin soluyaraķ öldüğü tarım ilaçlarını bizler aldığımız ürünle yiyoruz. Bu da hastâlanmamıza sebep oluyor. Tedavi olmak için ilaç kullanıyoruz. Bu ilaçĺarı üreten firmasizce hangisi. Toplasan yediyı geçmeyen firmalar kisır döngüye soķuyör bizi.  Karar sizın. Canınızdan çok sevdiğiniz çocuğunuza da bu ürünleri yedirerek döngüye bi

  ... Kurşunlar acıtmazdı sözlerın kadar. Öldürürdü beni, Dinleseydim sözlerıni. Kaçtım sandım ama, Çıkmamışım menzilinden. Korusam da beynimi senden, Vurdun gittin kalbimden. Koruyamadım kalbimı sözlerinden. Hakan Algan 

  ... Bazen deriz ya; "bütün emeğim boşa gitti" diye. Ümitsizliğe kapılır, pes ederiz. Aslında boşa giden birşey yoktur. Sadece gecikiyordur. Düşünsenize bir yere giderken arabanızın lastiği patlasa, "geldiğim bunca yol boşa gitti" mi diyeceksiniz? Lastiği değiştirip devam edeceksiniz. Kalınca bir odunu keserken, yorulacaksınız. Yorulduğunuz anda, odunu tam kesemeseniz bile amacını doğrultusunda bir kısmını kesmiş olacaksınız. Dinlenip amacınıza ulaşın. Emeği enerjiye benzetiyorum. Harcanan emek yok olmuyor. Vazgeçilmezse amaca ulaşılmasa bile yaklaşılıyor. 1 Mayıs işçi ve emekçi bayramınız kutlu olsun. Hakan Algan