Ana içeriğe atla

Kayıtlar

hakan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

CENNET BURA MI OLA?

  ... Bu gün bir belgesel seyrettim. İngıliz yapımı. Adamlar kalkmış, gelmiş, adım adım ülkemizi gezmiş. Bir, iki bölüme de sığdıramadıklarından anladığım kadarıyla altı, yedi bölüm çekmişler.. Neredeyse bir tek "ölenlerden cennete gideceklerin gelecekleri yer burası" demedikleri kaldı.  Ne yalan söyleyeyim, gezip gördükçe benim de aklına ister istemez; "öldüm de cennete mi düştüm?" diye sormaķ geliyor. Bu vatandi. Tüm eleştrılerıme rağmen, zor bir anında da, yanında bulabileceğin kişiler arasında; belki de ailenden önce komşun gelir. Yabancı birisi geldiğınde de kendisini ülkesinden daha rahat hissedecebileği misafirperverliği görür. Bu da millet işte. Kıymetini bilelim, bilmeyenlere bildirelim. Hakan Algan

ŞİİR GÜNÜ (SANDIK KI)

  ... Sonbahar yaprağı gibi, Tutunacak dalın yoktu. Ne zaman ki tanıdın O'nu Elinden tuttu, adam etti sandık ki, Sen daha bulaşıcı çıktın. Adamı rezıl ettın sandık ki, Anlayınca utandık, O seni tutmamış, Sen onu çekmişsin  Daĺâ tutunsun diye. Hakan Algan

EVİN DİREĞİ

  ... Bu laf sanki ataerkil bir toplum olan toplumumuzda erkeklere verilen bir "gaz"mış gibi geliyor bana. Evin direği; evi ayakta tutar, hanedekilerin karnını doyurmak için geŕekli olan maddi imkânı sağlar. Çok haklısınız. Bunların hepsi doğru. Peki evin çatısı olmadan, o ďirek çürümeden ne kadar ďayanabilir? Çatıyı da kadın olüşturmuyor mu? O evi sıcak tutan o değil mi? Sanki kanatlarını gerip, yavrulaŕını koruyan güvercin gibi  Peki o direk olmadan, çatı ayakta durur mu? Demekki; ayrı görevlerle o evi ayakta tutuyorlarmış. Alın size eşitlik. İstisnalar yok değil ama biri olmadan diğeri sası kalıyor. En kötüsü de; çatıyı yok edersen direk çürür yok olur, direği yok edersen de çatı çöker, yok olur. Hakan Algan n

ŞİİR GÜNÜ (ŞAKA)

  ... Bir  gün uyanacağımı hayal ediyorum. Yaşananlar rüyaymış seviniyorum, Şaka ile karışık rüya, Gerçeği gitmiş, şakası kalmış. Gülüyorum. Kâbus gibi ama şakaymış. Komik değil ama güldürdü. Şaka ile karışık işte. Gerçeği gitmiş, şakası kalmış. Hakan Algan

ŞİİR GÜNÜ (BULUTLAR)

  ... Akşama kadar seyrettim, Sana olan hasretimi suĺaŕcasına, Gördüm mavi gözlerini Bakıyorlardı bana Tenine benzeyen bulutların arasında. Hiç tahmin etmezdim , Beni yatakĺara düşüren Bu bulutlu havayı seyretmenin, Gün gelip de Yüzümü güldüreceğini Hakan Algan

ŞİİR GÜNÜ (TEZAT)

  ... Hüzün kaplarmış, Gün geceye dönünce. Günü sevdirendir gece. İyiyi sevdiren kötü gibi, Güzeli sevdiren çirkin gibi, Huzuru sevdiren sen gibi Hakan Algan ...

DOLANDIRI(LMA)CILIK

  ... Defalarca dolandırılmış biri olarak, haberlerde de gördüklerimden artık YETER diye isyanımı dile getiriyorum bu gün. Benimkiler ticârette gerçekleşmişti. Herkesin başına gelebilirdi. Hepsine kızıyorum ama özellikle yemeyip, içmeyip insanları dolandırabilecek yeni yöntemler düşünenler daha fazla kızdırıyor beni. Telefon dolandırıcıları, evlilik çeteleri, saadet zincirleri, daha bir çoğu. Gelin dolandırıcılik adını, dolandırılMAcılık olarak değiştirelim de, dolandırılanları en aza indirelim.  Bunun yolu da sanırım; karşımızdakine aklımıza yatmıyorsa, bunu kendisine hissettirerek inanmadığımızı belli etmekle başlıyor. Bir çocuğun acımasızlığıyla davranmalı böylelerine. Hakan Algan

ŞİİR GÜNÜ (RENGİN)

... İlk günlerimizi hatırla. Ne de güzeldi öyle. Her günümüz ayrı oyundu. Sana bir renk vermemi istemiştin bir gün. Gözlerin denizdeki yosunları, Bulutlar kadar beyaz tenin, gökyüzünün mavisini anımsattı. Karar veremedim rengine. Şimdi görebiliyorum, Göğe çıktıkça, Denize indikçe, Seni tanıdıkça Rengi hepsinin kömürle aynıymış. Hakan Algan

KESKİN KILIÇ

  ... Dünyanın en tehlikeli mesleği sizce ne? Polislik mı, askerlik mi, itfaiye mi vs vs mi? Elbette hepsi birbirinden zor ama sanki tehlikelere karşı kendisini savunacak bir silahının ılmadığı, tehlikenin de nereden geleceğini tahmin edemeyeceği mesleğin daha tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Hal böyle olunca da aklıma gelen lk meslek gazetecilik gibi geliyor. Geçmişdeki ve günümüzdehi haberlere de bakınca sanki doğrulanıyorum gibi geliyor bana. Elindeki tek silahı kalemi. Kılıçtan keskin olduğunu iddia ediyorlar ama bu sanki avuntu gibi. O yazıları anlayanlar için kılıçtan keskin bir silah gibidir o kelimeler. Anlamayana karşı ise kuru sıkı tabancadan farkı yoktur.  Kuru sıkı tabancayı çeker ama karşısındakinde gerçek silah vardır. Sonuç malûm... Öldürülerek hayatını kaybeden tüm basın şehitlerine Allah'tan rahmet, darp edilenlere de geçmiş olsun dileklerimi sunarım. Hakan Algan

KEŞİF

  ... Arkadaşlar; Hep beraber bir düşünelim bakal¹ım. Keşfedilmemiş bir yerler var mı acaba daha. Bir süredir kafamda bu soru var. Bazılarınıza saçma gelebilir. İtiraf edeyim; kendim yazdığım halde, bana bile saçma ve gereksiz kafa meşguliyeti gibi geliyor. Çok da içine düşmemek lâzım. Anı yaşamak gerek. Ayrıca hem müteahhitlik yapmayı düşünmüyorum, hem de oralarda imar izni verildiğini sanmıyorum. Ama keşfedenlerin orada kaldıkları, geri dönmedikleri bir yer var. Allahtan eli de boş gidiyorlar. Yoksa oralar da perişan olurdu. Düşünsenize gittiğinizde kapıda karrşılayanın size, "cennet kent sitesine hoş geldiniz, anahtarınızı vereyim. Z blok 999999. kat. 8567 numara. Bir de şimdi haber geldi. HGS'nizde bakiye yokmuş, sırattan geçerken ödeme yapmamışsınız. Birazdan arkadaşlar tahsilata gelecek... Eh bu kadar saçmaladıktan sonra, bulunduğumuz dünyayı daha da içinden çıkılmaz hale getirmemeyi dileyip, tadını çıkartalım. Ama İNSANCA... Hakan Algan

ŞİİR GÜNÜ (ADA)

  ... Dört tarafı güzel anılarla çevrili kalbim İzin vermiyor ki mantığıma, Yaşattıklarını hatırlatsın bana, Hatırlatsın da, Gelen ilk gemi kurtarsa Çıkamadığım bu Korsan adasından, Hakan Algan

SEVGI

  ... Türkçemize eklediğimiz bana göre en saçma olan savunma cümlelerinden birine değinelim mi bugün?  "Sevdiğinden yapıyor." Adam karısını öldürüyor, neden öldürdün diye sorunca "SEVDİĞİMDEN" diyor. Hepimiz şahit olmuşuzdur. Biri başka birine bağırıp çağırır, hayatı burnundan getirir, arayı bulmaya çalışan üçüncü bir kişide burnundan geleni ttesellı etmek için; "sevdiğinden yapıyor" der. Bağırma olayı da işin diğer boyutu. En çok bağıran haklıymış gibi. Halbuki o tartışmanın sonunda sorunun çözülmediğini bile göremez. Sebebiyse bağırmaktan karşısındakinin ne dediğini duymaz. Sakin sakin oturup konuşabilselet sorun çözülecek aslında. Kim bilir, belki de amacı sorunun çözülmesi değildir. Ben de böyleleriyle karşılaşınca bir kaç gün öncesine kadar maalesef bağırıyordum. Başka türlü kendimi duyuramayacağımı düşünüyordum. O gün karar verdim. Artık ben de sesimi o tarz insanlara duyurmaya çalışmayacağım. Çünkü o duymak istemiyorki zaten. Sırtımı dönüp gitmek en

ŞİİR GÜNÜ (YALAN HAYAT)

... Eh be yalan hayat, Biraz da benim yüzüme bak, Bakmayacaksan, Çek bi kıyak da, Artık yakamı bırak. Her gecenin sabahı Güneş yeniden doğacak, Akşama kadar mucizeler olacak, Ben de istiyorum bunları yaşamak, Haydi artık yakamı bırak. Hakan Algan

EY ÖZGÜRLÜK

  ... Herkes tutturmuş bir "özgürlüğümü kısıtlayamazsın" muhabbetidir gidiyor. Aslında  sen de dahil olmak üzere hiçbirimizin başkasının özgürlüğünü kısıtlama hakkı yok. Bir yere kadar doğru. Mesela arkadaşlarınla bahçede veya evde yemek yeme ve eğlenme özgürlüğün var. Ama başkalarını rahatsız etme özgürlüğünn yok. Oradaki ince çizgiyi ayarlayabildiğin sürece sorun yok. Eğlenirken dinlediğin müzik çeşidinden komşun hoşlanmıyor olabilir. Onun da, senin dinlediğin müziği dinlememe özgürlüğü olduğunu unutmamalı. Ya da sağlığa zararlı olan, kapalı yerlerde kullanımının yasak olduğu sigara.  Senin kullanma özgürlüğün olduğu kadar, diğerinin de dumanı solumama diye bir özgürlüğü var. Aşı da öyle değilmi? Bazıları covit aşısını vurulmama özgürlüğünü kullanırken, toplumsal bağışıklığımıza ulaşmamız engelleniyor gibi. Aslında konu ne olursa olsun, çözüm sadece birbirimize  duyacağımız saygı gibi... Hakan Algan

ŞİİR GÜNÜ (TEK)

  ... Tek beden, Tek yürek, Tek ruh olduk diyordun. Tek kalınca anladım, Tek gerçek Söylediklerinin hepsi yalanmış, Tek ümidim, Bana göre "teksin" derken, Doğru söylediğimi Tek kaldığında anlaman; Hakan Algan Hakan ALGAN Resmi İnternet Sitesi

ŞİİR GÜNÜ (PAPATYA FALI)

  ... PAPATYA FALI Seviyor, Sevmiyor, Belki sever, Sever mi acaba, Sevse ne olur, Sevmese ne olur, Bu saatten sonra Sevmese de olur Hakan Algan Hakan Algan

HER DERDE DEVA

  Bir ilaç düşünün. Mucizevi bir şey. Her türlü ağrıya sızıya iyi geldiği gibi, asıl görevi hasta olmayı engellemek.  Çaresiz gibi görünen rahatsızlıklara yakalanmanızı engelleyecek. Ben kullanıyorum. Tamamen iyileştirmese bile, oldukça rahatlattı şimdiye kadar. Sürekli kullanımda iyileşirmesi bile mümkün olabilir diye düşünüyorum. Üstelik bedava. Sıkı durun, tarifini veriyorum. Evde kolaylıkla yapabilirsiniz. Etken maddesi huzur. Huzuru elde edebilmek için bir karışım yapmanız gerekiyor. Şimdi de bu karışımdakileri vereceğim size. Bir tutam sessizlik, her şeyden elde edebileceğiniz mutluluk, memnun olmayı öğrenerek temin edebileceğiniz şükür. Hepsini sizi dinlendirdiğine inandığınız fonda kulağınızı okşayan bir müzik eşliğinde karıştırın. Elde ettiğiniz karışımı gözleriniz kapalı olacak bir haldeyken, iliklerinize kadar hissedin. Bu karışımı uygularken, en mutlu olduğunuz anlardan birini gözünüzün önüne getirmeyi ihmal etmeyin. Kendinizi nasıl iyi hissettiğinize siz bile şaşıracaksını

ŞİİR GÜNÜ(TOK)

  ... TOK Açtır aslında doyan, Doymaz bir türlü tok olan. Açın halinden de anlamayan, Şimdi toktur, geçmişine baksan, Ama doymaz Nankörlük yerleşmişse ruhuna, Unutur, bakmaz aç olduğu yıllara Bir de laf eder kendisini doyurana, Doymaz ama, toktur aslında Hakan Algan Hakan ALGAN Resmi İnternet Sitesi

BAKIŞ AÇISI

  Akşama kadar ne çok şeye şahit oluyoruz gözlerimizle. Hepsini de gördüğümüzü sanıyoruz ama onun arkasında ya da yanında duranları da görüyor muyuz? Belki de göremediğimizden kahraman sandıklarımız kâbusumuz, kâbusumuz sandıklarımız da aslında kahramanımız ama biz farkında değiliz. Bunu fark edebilmemiz için sanki arkasına bakıp da değerlendirmemiz gerekmiyor mu? Ya da açımızı değıştirip, yanĺarına da bakmamız. Ne çok şey saklanabiliyor oralara. O yüzden karşılaştıklarımızın sağına, soluna, arkasına bakıp, sadece ön cephesinde gördüklerimizle değerlendirmesek daha sağlıklı değerlendirebiliriz sanki. Böylece kahramanımızı da, kâbusumuzu da ayırt edebiliriz. Sadece bakarken boynumuzu hafifçe sağa, sola eğmemiz ve arkasına dolaşıp bakmamız yeterli. Hakan ALGAN Resmi internet sitesi

ŞİİR GÜNÜ (SARMAŞIK GÜL)

  AR ... SARMAŞIK GÜL Sarmaşık güller gibiydin benim için, Kırmızıydın Bakmaya doyamadığım Koklamadan duramadığım Nereden bilebilirdim ki, Beni sardığında Batan dikenlerinin akıttığı Kanımdan aldığını rengini Hakan Algan Hakan ALGAN Resmi İnternet Sitesi